











[NURCAN KAYA]
Multidisipliner Sanatçı Nurcan Kaya, TANI koleksiyonunun yeni serisinde yer aldı. Nurcan Kaya’yı daha yakından tanımak için bu içeriği okuyabilirsiniz. ☻ ☻ ☻
1.) Bize kısaca kendinizden bahsedebilir misiniz?
1.) Bize kısaca kendinizden bahsedebilir misiniz?
1.) Bize kısaca kendinizden bahsedebilir misiniz?
Ben Nurcan, multidisipliner sanatçıyım. Mesleğim reklamcılık; bir reklam ajansında art director olarak çalışıyorum. Kalan zamanımda ise illüstrasyon yapıyorum.
İş dışında, zihinsel dengemi korumak için vaktimin çoğunu kızıma ve spor yapmaya ayırıyorum.
Ben Nurcan, multidisipliner sanatçıyım. Mesleğim reklamcılık; bir reklam ajansında art director olarak çalışıyorum. Kalan zamanımda ise illüstrasyon yapıyorum.
İş dışında, zihinsel dengemi korumak için vaktimin çoğunu kızıma ve spor yapmaya ayırıyorum.
2.) Elinize hiç kalem almadığınız ama yaratıcılıkla dolu geçen bir gününüzü tarif etmen gerekse... o gün neye benzerdi?
2.) Elinize hiç kalem almadığınız ama yaratıcılıkla dolu geçen bir gününüzü tarif etmen gerekse... o gün neye benzerdi?
2.) Elinize hiç kalem almadığınız ama yaratıcılıkla dolu geçen bir gününüzü tarif etmen gerekse... o gün neye benzerdi?
Bazen bir sohbet tüm üretim anlarının yerini alır ve yaratıcılığını tetikler.
Picasso, Michelangelo ve Da Vinci’yle bir masadaydık. Elimizde hiç kalem yoktu, sadece sohbet ediyorduk. Michelangelo Davut heykelini anlattıkça detaylara boğulduk. Da Vinci sıkıldı, “EH,” deyip kalktı gitti. “Van Gogh neden gelmedi?” diye sordum. Picasso gözlerini kısıp, “Varoluş sancısı çekiyor,” dedi, sanki başka bir davete gitmiş gibi sıradan bir ifadeyle. Herkes sessizce başını salladı, sanki onu en iyi biz anlardık.
Bazen bir sohbet tüm üretim anlarının yerini alır ve yaratıcılığını tetikler.
Picasso, Michelangelo ve Da Vinci’yle bir masadaydık. Elimizde hiç kalem yoktu, sadece sohbet ediyorduk. Michelangelo Davut heykelini anlattıkça detaylara boğulduk. Da Vinci sıkıldı, “EH,” deyip kalktı gitti. “Van Gogh neden gelmedi?” diye sordum. Picasso gözlerini kısıp, “Varoluş sancısı çekiyor,” dedi, sanki başka bir davete gitmiş gibi sıradan bir ifadeyle. Herkes sessizce başını salladı, sanki onu en iyi biz anlardık.
3.) Çocuklarla atölye yaptığınızda sizi şaşırtan bir anıyı bizimle paylaşabilir misiniz?
3.) Çocuklarla atölye yaptığınızda sizi şaşırtan bir anıyı bizimle paylaşabilir misiniz?
3.) Çocuklarla atölye yaptığınızda sizi şaşırtan bir anıyı bizimle paylaşabilir misiniz?
Bir kız vardı, sekiz yaşındaydı. Üç yaş öncesine dair kimsenin hiçbir bilgisi yoktu. Çocuk esirgeme kurumundan evlatlık alınmıştı ve öfkeli bir çocuktu. Arkadaşlarına bile isteye kötü davranıyor, onlar da onu dışlıyordu. Resim yapmayı sevdiği belliydi, ama bunu bile öfkeyle yapıyordu. Bir gün bir resim çizdi, merak ettim. “Anlatmak ister misin?” diye sordum. Başladı anlatmaya: Resimde bir çocuk varmış. Mekan bir okulmuş. Ama okulda kimse o çocuğu sevmiyormuş. Resimdeki çocuğu karanlık tonlarda çizmişti. “Bu kim?” diye sorduğumda, “Bu çocuk diğerlerine kötü davranıyor.” dedi. O an hissettiğim şeyi unutmuyorum. Çocukların bir şekilde sanatla temas halinde olması gerektiğini. Sanatın insanlar üzerindeki yatıştırıcı etkisinden çok, o içten dışa taşan duygunun ifadesi beni daha çok etkiliyor.
Bir kız vardı, sekiz yaşındaydı. Üç yaş öncesine dair kimsenin hiçbir bilgisi yoktu. Çocuk esirgeme kurumundan evlatlık alınmıştı ve öfkeli bir çocuktu. Arkadaşlarına bile isteye kötü davranıyor, onlar da onu dışlıyordu. Resim yapmayı sevdiği belliydi, ama bunu bile öfkeyle yapıyordu. Bir gün bir resim çizdi, merak ettim. “Anlatmak ister misin?” diye sordum. Başladı anlatmaya: Resimde bir çocuk varmış. Mekan bir okulmuş. Ama okulda kimse o çocuğu sevmiyormuş. Resimdeki çocuğu karanlık tonlarda çizmişti. “Bu kim?” diye sorduğumda, “Bu çocuk diğerlerine kötü davranıyor.” dedi. O an hissettiğim şeyi unutmuyorum. Çocukların bir şekilde sanatla temas halinde olması gerektiğini. Sanatın insanlar üzerindeki yatıştırıcı etkisinden çok, o içten dışa taşan duygunun ifadesi beni daha çok etkiliyor.
4.) Çizimlerinizde karakterler sık sık eğilip bükülüyor. Onlara esneklik tanımak sizin için ne ifade ediyor?
4.) Çizimlerinizde karakterler sık sık eğilip bükülüyor. Onlara esneklik tanımak sizin için ne ifade ediyor?
4.) Çizimlerinizde karakterler sık sık eğilip bükülüyor. Onlara esneklik tanımak sizin için ne ifade ediyor?
Hiperrealist resimleri sevmiyorum; birebir çizilecekse, bunu zaten bir fotoğraf makinesi yapabiliyor. Resim yaparken aslolan, bir hikâye anlatmak. Bu hikâye masalsı, gerçeküstü olmalı; karakterlerde ve dünyasında hem bizden izler hem de mitolojik bir derinlik taşımalı.
Hiperrealist resimleri sevmiyorum; birebir çizilecekse, bunu zaten bir fotoğraf makinesi yapabiliyor. Resim yaparken aslolan, bir hikâye anlatmak. Bu hikâye masalsı, gerçeküstü olmalı; karakterlerde ve dünyasında hem bizden izler hem de mitolojik bir derinlik taşımalı.
5.) Bugünün görsel dünyasında sizce artık fazla olan şey ne? Neye doygunluk geldi?
5.) Bugünün görsel dünyasında sizce artık fazla olan şey ne? Neye doygunluk geldi?
5.) Bugünün görsel dünyasında sizce artık fazla olan şey ne? Neye doygunluk geldi?
Günümüzün sanat dünyasında artık fazlalık hâline gelen şeylerden biri, motivasyon cümleleri içeren günlük “çerez” çizimler. Hemen tüketiliyor, derine inmeden geçip gidiyor. Bir süre iyi hissettiriyor belki, ama ardında iz bırakmıyor. Herkese iyi gelmek zorunda olmayan şeyler de kıymetli.
Günümüzün sanat dünyasında artık fazlalık hâline gelen şeylerden biri, motivasyon cümleleri içeren günlük “çerez” çizimler. Hemen tüketiliyor, derine inmeden geçip gidiyor. Bir süre iyi hissettiriyor belki, ama ardında iz bırakmıyor. Herkese iyi gelmek zorunda olmayan şeyler de kıymetli.
6.) “Ben en çok ____ çizerken ben oluyorum” diyecek olsanız. Boşluğu dolduran şey ne olurdu?
6.) “Ben en çok ____ çizerken ben oluyorum” diyecek olsanız. Boşluğu dolduran şey ne olurdu?
6.) “Ben en çok ____ çizerken ben oluyorum” diyecek olsanız. Boşluğu dolduran şey ne olurdu?
Kadınların yaşadığı problemleri mistik bir şekilde çizerken mutlu oluyorum.
Kadınların yaşadığı problemleri mistik bir şekilde çizerken mutlu oluyorum.
7.) Bu koleksiyonumuza bir cümleyle iz bırakmanızı isteyeceğiz. Son cümlenizi bizimle paylaşır mısınız?
Memed Erdener’den duyduğum bir sözü ekleyeceğim son söz olarak:
‘’Bilin ki bir masa ve bir kalem sizi pek çok denyoluktan korur.’’
7.) Bu koleksiyonumuza bir cümleyle iz bırakmanızı isteyeceğiz. Son cümlenizi bizimle paylaşır mısınız?
Memed Erdener’den duyduğum bir sözü ekleyeceğim son söz olarak:
‘’Bilin ki bir masa ve bir kalem sizi pek çok denyoluktan korur.’’

















