Renkler, Mekânlar ve Gerİlİm: SquID Game
(ALL PHOTOS: NETFLIX)
Netflix'in hit dizisi Squid Game, milyonlarca dolar karşılığında ölümcül oyunlar oynamaya ikna edilen çaresiz bireylerin hikayesini anlatıyor. Dizide dikkat çeken sosyolojik birçok mesajın yanı sıra dizi boyunca sunulan gerçeküstü mimari de oldukça akılda kalıcı ve izleyicilerin yarışmacılar kadar gerilmesini sağlamakta önemli bir rol oynuyor.
Dizinin ana görsel dilinde, çocuk dilinde en masum ve ilk akla gelen renk olan pembe üzerinden yola çıkılıyor ve bu seçimle geleneksel renk paletlerine karşın cesurca bir yorum getiriliyor. Anaokulu, depo, hapishane gibi mekanları andıran genel set tasarımlarına ek olarak 70'ler ve 80'lerde Kore'de okul gezilerinde yaygın olarak giyilen koyu yeşil eşofman tercih ediliyor. Bu tercih hem Kore nostaljiliğini vurgularken hem de 456 yarışmacının sahnede bir aradayken net bir şekilde vurgu yapılmasına kontrast olarak olanak tanıyor.
Yönetmen: Hwang Dong-hyuk
Sanat Yönetmeni: Chae Kyung-sun
28.12.2024
Dizinin en sembolik mekanı ve mimarisi ise "labirent koridorları" olarak adlandırılan geçitler. Bu alanların labirent benzeri niteliği, sanki kişi her an yolunu kaybedecekmiş gibi huzursuzluk hissini uyandırıyor. Renkleriyle çocuksu ve huzurlu bir görünümü olmasına rağmen ölümcül oyunların yolculuğu için bir geçit gibi kullanılıyor. Bu mimari merdivenler, serinin yönetmeni olan Hwang Dong-hyuk'un bir röportajında söylediğine göre MC Escher'in 'Relativity' adlı eserinden esinlenilmiştir. Tasarım Escher'in eserinden esinlenilmiş olsa da, merdivenin parlak renkleri mimar Ricardo Bofill'in "La Muralla Roja" eserinden esinlenilmiştir. ("La Muralla Roja", 1968'de yapımına başlanan ve 1973'te tamamlanan, Calpe, Alicante'de bulunan bir binadır.)
Katılımcıların oyun mekanları arasında geçiş yapmak için kullandıkları, yön duygusunu bozan ve merdivenlerle dolu bu geçitler 2. sezonda çok daha etkin bir rol oynuyor. Hem derinlik katmak açısından hemde kamera ekibinin ve set malzemelerinin o alanda kolayca yerleşebilmesi açısından merdivenler çok daha büyük bir hale getirilmiş. Squid Game’in sanat yönetmeni Chae Kyung-sun’un yaptığı bir açıklamada, "Labirent koridor alanı yaklaşık 30 pyeong genişletildi ve 1. sezondaki 95 pyeong'dan (314 metrekare) 2. sezonda yaklaşık 120 pyeong'a (397 metrekare) çıkarıldı. Koridorların yüksekliği de 11 metreye çıkarıldı" diyor.
Yeni sezondaki yatakhane, 1. sezondakine oldukça benzerken bu kez zemine LED ışıklarla parlayan mavi 'O' ve kırmızı 'X' sembolleri yerleştirilmiş. 2. sezonda farklılık olarak yarışmacılar ‘O’ ve 'X' arasında bir tercih belirtiyor ve bu tercihlerden doğan taraf tutmalar, çatışmalar başlı başına 2. Sezonu sürükleyen bir anlatıya taşıyor. Bu fikirsel bölünme gerilimini set tasarımında görsel olarak zeminde ve yarışmacıların tercihini yaptığı işaretin kostüm tasarımında badge olarak ‘O’ ve ‘X’ olarak belirtilmesi ise gerilimi görsel ve tasarım olarak da çok yüksekte tutuyor.
Devasa anaokulu hissiyatını veren oyun alanları ise hem çok nostaljik hem de oyunların acımasızlığını vurgulayacak düzeyde tasarlanıyor. Yüksek düzeyde çatışma içinde geçen 2. Sezonda tüm yarışmacıların birbirini desteklediği ve tezahürat yaptığı bir sahne ile bütün bu kaosu izleyicide bir anda neşe ve motivasyona çevirebiliyor. Serinin en dikkat çekici ve özenle hazırlanılmış kısmının bu olduğunu düşünüyoruz çünkü Squid Game, tüm bu mekanları her sahnenin amacına göre anlatısal olarak kullanıyor. Karakterler tartıştıklarında neredeyse her zaman yatakhanelerde, tehdit edildiklerinde hapishane benzeri alanlarda, dayanışma gösterip birbirlerine yardım ettiklerinde ise anaokulu benzeri alanlarda bulunuyorlar.
Hem nostaljik hem de distopik bir atmosfer yaratmayı başaran bu görsel dünya, dizinin çarpıcı anlatısını destekleyerek izleyiciyi ekran başında tutmaya devam ediyor. İyi Seyirler.
SONRAKİ